Page 21 - kalkinma
P. 21
“Eko” demek “ekolojiyi şimdiki ve gelecek nesiller için sürdürülebilir şekilde kullanmak” ve “ yerel yaşamın ekonomik gelişmesini
sağlamak” demektir.
Ekoturizm; ekosistemlerin korunmasını sağlayan, aynı zamanda sürdürülebilir bölgesel kalkınmaya katkı yapan bir çevre koruma
stratejisidir.
Böylece ekoturizm; çevreyi koruyan, yöre halkının kalkınmasını sağlayan ve doğal alanlara yapılan sorumlu bir seyahattir.
Ekoturizmde hedef doğası bozulmamış alanlardır.
Türkiye biyo-çeşitliliğin en zengin olduğu ülkedir. Örneğin, Avrupa’da yaklaşık 3500 endemik bitki türü varken Türkiye’de 3250
endemik bitki türü var.
Gümüşhane coğrafyası da endemik bitki türleri yönünden oldukça zengindir.
Ekoturizm, Yerel Kültür Ve Eğitim
• Ekoturizme yerel halkın katılımı, toplum temelli ekoturizm olarak ifade edilmektedir.
• Toplum temelli ekoturizm; yerel halka belirli yararların sağlanması ve yerel halkın katılımının sağlanması olarak değerlendirilmektedir.
• Bu bağlamda yerel kültürün yaşam tarzınının da değişmesi öngörülmektedir. Örneğin, “evine misafir kabul eden” bir kültürden
“evinin bir odasını turiste kiralayan” bir kültüre geçişi öngörmektedir…
• Ekoturizm esasen yerel kültüre saygılı bir turizmi ifade etmektedir. Ekoturizmde aynı zamanda doğaya saygılı turistten söz
edilmektedir.
• Bu konuda üzerinde durulması gereken çok önemli bir husus da eğitimdir. Beypazarı örneğinde eğitimin önemi çok açık bir
biçimde görebilmek mümkündür.
Turizm Ve Sürdürülebilirlik
• Turizmde son yıllarda yeni eğilimler ortaya çıkmıştır. Özellikle doğal, tarihi ve kültürel değerlerin korunmasını esas alan turizm
anlayışı ile sürdürülebilirlik kavramı çok sıkça kullanılmaya başlamıştır.
• Diğer taraftan; kullanım alanlarını geliştirmek ve turizmi mevsimlik bir faaliyetin ötesine taşımak amacıyla kitle turizmine karşı
“ekoturizm” , “doğa turizmi”, “bilinçli turizm”, “ekolojik turizm” gibi doğayı değiştirmeden, bozmadan, kaynakları tüketmeden
kullanan turizme doğru bir yönelim başlamıştır.
• Literatürde ekoturizm “çevreyi koruyan ve yerel halkın refahını sürdüren, doğal alanlara doğru sorumlu seyahat” biçiminde
tanımlanmaktadır.
• Doğa turizmi ya da ekoturizm açısından; ilimizin turizm potansiyelinin değerlendirilmesinde Süleymaniye bir çekim merkezi
olacaktır/olmuştur.
Süleymaniye Çalıştayı
• 20 Mayıs 2010 tarihinde GÜS‹AD tarafından ‹stanbul’da «Gümüşhane Süleymaniye Kış Sporları Turizm Merkezi ve Koruma Amaçlı
‹mar Planı Kentsel Tasarım Projesi Çalıştayı» gerçekleştirildi.
• Çalıştaya konunun tüm paydaşları davet edilmiş ve katılım sağlanmıştır.
• Başta Vali ve Belediye Başkanı olmak üzere bakanlık yetkilileri, milletvekilleri, bürokratlar, yerel yöneticiler, işadamları ve diğer
paydaşlar çalıştaya yoğun bir ilgi göstermişlerdir.
• ‹ki oturum halinde gerçekleşen sempozyumda konu tüm boyutlarıyla paydaşlarca tartışıldı ve öneriler ortaya konuldu.
• 23.06.2010 tarih ve 647/2010 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve eki 647/2010 sayılı kararname (I)sayılı listede «Gümüşhane
Süleymaniye Kış Sporları Turizm Merkezi» ilan edilmiştir.
• Sempozyumun akabinde; Kültür ve Turizm Bakanlığı Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 2010/06.08 tarih
ve 2888 sayılı kararlarıyla; Süleymaniye Mahallesi, kentsel ve III. Derece doğal sit alanına ilişkin sunulan 1000/1 ölçekli koruma amaçlı
imar planı ve plan notlarının uygun olduğuna, karar verildi.
Süleymaniye Çalışmaları
Kış sporları ve turizm merkezi ile tarihi mekânların ihya edilmesi gibi iki ana bölümden oluşan Süleymaniye Projesinde bugüne kadar
önemli bir mesafe alındığı görülmektedir.
Geçtiğimiz yıl yapılan yol ve alt yapı ile restorasyon çalışmalarından sonra, kayak merkezi için telesiyej alınması ve kurulması haberi
bizleri ziyadesiyle mutlu etmiştir.
Bu konuda başta Sn. Valimiz ve Belediye başkanımız olmak üzere, bugüne kadar tüm emeği geçenlere teşekkür etmek isterim.
Kırsal Kalkınma Ve Doğa Turizmi
• Bilindiği üzere; sanayileşme ve kentleşme sürecine bağlı olarak, temelde kır ve kent olmak üzere iki yerleşim birimi ortaya çıkmıştır.
Bu oluşumun bir tarafında gelişmiş bir birim olarak kent yer alırken, diğer ucunda kırsal yerleşim birimleri yer almaktadır. Bu nedenle
genel kalkınmanın yanı sıra “köy kalkınması ya da daha genel bir ifadeyle kırsal kalkınma” sorunu gündeme gelmiştir.
• Kırsal kalkınma sadece kırsal alanda kişi başına düşen gelir düzeyinin artması değil, aynı zamanda kırsal nüfusun yaşam
standartlarının da iyileşmesidir.
• Kalkınma çalışmalarında kadın ve çocuklar toplumun en dezavantajlı grupları olarak kabul edilmiştir. Bunun birçok nedeni
bulunmaktadır.
• Kadın ve kalkınma konusu; kadının daha üretken olması, emeğini daha etkin kullanması değil, kadının güçlenmesi, üretim
sürecindeki rolü, işgücüne katılımı, modern kurumlara ulaşabilme (yayım, eğitim, kredi, sağlık ve sosyal hizmetler vb) yolları, kendi
10