Page 42 - kalkinma
P. 42
Zigana Bitki Müzesi (Herbaryum): ‹nsanların başta gıda olmak üzere temel ihtiyaçlarının karşılamasında vazgeçilmez bir yeri olan
canlı kaynakların temeli, biyolojik çeşitliliktir (www.milliparklar.gov.tr, 2015). Ülkemize hayvan ve bitki çeşitliliği açısından oldukça zengin
bir konumdadır. Karasal alanlarının 30%’a yakını ormanlarla kaplı olan ülkemiz, neredeyse tüm Avrupa kıtası bitki çeşitliliğine denk
olan, 12.000 bitki taksonuna sahiptir. Bu bitki türlerinin 3708 adedini endemik bitki türleri oluşturmaktadır (Karaköse, Terzioğlu, 2012,
s. 50).
Ülkemizin endemik bitkilerce zengin illerinden biri olan Gümüşhane’den bilim dünyasına ilk kez tanıtılan bitki sayısı 50’nin üzerindedir.
Gümüşhane, Türkiye endemik bitkilerinden 200’den fazlasına ev sahipliği yapmaktadır. Bu zenginliğin asıl nedeni ilin değişik
ekosistemlere sahip olmasıdır (ÇŞB,2015, s.64.)
Biyoçeşitlilik envanteri çıkarılmayan bölgemizde, kısmi olarak yapılan çalışmalarda, Zigana Coğrafyası’nda 471 adet endemik bitki
tespit edilmiştir (Terzioğlu, 2014). Zigana Dağının adını alan endemiklerde var. Tulipa gumusanica (Gümüşhane Lalesi) ve Festuca
ziganensis (Zigana Çimi) (Torlak, Vural, Aytaç, 24-20 :2010). gibi endemiklerinin Zigana da bulunması ve bu yönde yapılacak
çalışmalarda bu sayınında daha da artacağı bilinmektedir. Bu Zigana bölgesinin ekolojik olarak ne kadar önemli olduğunun bir
göstergesidir.
Biyoçeşitliliğin nerede olduğunu bilemeden koruyamayacağımıza göre, bunların bir an önce tespiti gerekmektedir (Eken, Bozdoğan,
2016, s. 12). ‹şte bu tespitin başlangıcı olarak Orman ve Su ‹şleri Bakanlığı ile birlikte, (Orman ve Su ‹şleri Bakanlığı, Bitki Müzesi
Sorumlusu Uzman Biyolog Mehtap Öztekin’in katkı ve katılımlarıyla) ZDO içerisinde Türkiye’nin ilk sivil toplum kuruluşunun bitki
müzesi (Herbaryum) oluşturulmuş ve ziyaretçilere açık hale getirilmiştir.
T.C. Orman Ve Su ‹şleri Bakanlığının en büyük projesi olan ve ulusal biyoçeşitliği korumayı amaçlayan Nuh’un Gemisi projesine üye
olunarak verilerin uluslararası alana da taşınmış olduğu görülmüştür (Aydın, 2015, s 3).
Bitki Müzesi ile birlikte yörede endemik ve bilindik olan Gümüşhane elmasını da korumak ve yaşata bilmek için Gümüşhane Tarım
Ve Hayvancılık ‹l Müdürlüğü ile yapılan iş birliği çerçevesinde ZDO binasının 400 m. Altında 3 dönüm arazi üzerine peyzaj çalışmaları
yapılan “Gümüşhane Elması” müzesi aynı zamanda Gümüşhane’de bir elma gen merkezi oluşturma yolunda ilk adım atılmıştır.
Burada oluşacak olan elma müzesi ile Yörede turizm ve bilim açısından ayrı bir farkındalık yaratılması amaçlanmaktadır.
ZDO Uygulamasının Yöre Turizmine Katkıları ve Önerileri; ZDO yörenin geleneksel organik beslenme tarzını korumayı ve tanıtmayı
amaçlar. Geleneksel el dokumaları ürünlerinin üretimi ve pazarlanmasını destekler. Yayla turizminin geliştirilmesi için çalışmalar
yapar. Birer soyut ve somut kültür varlığı sayılan Köy düğünü ve Lames kültürünün sürekliliğini sağlayan çalışmalar yapar. Zigana’ya
özgü mimari yapısının korunması için “Köy Tasarım Rehberi” hazırlama çalışmaları yapmaktadır.
Her biri ayrı bir tarihi miras olan tarihi eserlere sahip çıkar. Maruflu Camisi, eski hanlar, Osmanlı Köprüsü, ‹pek Yolu Köprüsü, Zigana
Coğrafyası sınırları içerisinde olan ‹pek yolu, Markopolo yolu, Onbinlerin yolu ve kral yollarının korunması için çalışmalar yapar.
Zigana Köyüne mülki olarak bağlı olan uzak veya yakın (Zigana Yaylası, Merhiba Yaylası, Saranoy Yaylası), bütün yayların ve arada
kalan bütün tabiat varlıkların korunmasını amaçlayan çalışmalar yapmaktadır.
Canlı bitki müzesi oluşumuyla, coğrafyanın doğasının bir prototipi oluşturulup tanıtım ve istihdam sağlama potansiyeli yaratılabilir.
Hali hazırda Limni Gölü çevresinde gerekli ekosistem ön çalışması yapılmaksızın, konaklama amaçlı bungalovların konulması,
maalesef doğayı yok etmekte ve var olan ekosistemi tahrip etmektedir. Ekolojik dengeyi bozulmadan da bu tür turizm faaliyetleri
yapılabilir. Örneğin, seyir terasları yapılarak buranın tahrip edilmeden korunması sağlanabilir. Kuş gözlemleme turizmi, foto safari,
yayla ve köylere bisiklet turları yapılabilir. Ayrıca arazi dağlık bir yapıya sahip olduğundan dağcılık gibi doğa sporları ve ZKKSM,
Kadırga, Kazıkbeli, Taşköprü Yaylaları çevresi ile Aktutan Köyü’nde yamaç paraşütü yapılabilecek parkur alanları mevcuttur. Hava
sporları düzenlenebilir. Köylerin ayrı ayrı turizm potansiyelleri değerlendirilerek turizm desteğinin sağlanmasına çalışılmalıdır.
Dünyada gelişen yeni turizm ve konaklama tercihleri göz önüne alındığında doğa turizmini tercih eden bireyler, konaklama ihtiyaçlarını
da doğal ortamlarda karşılamak istemektedirler (2015 yıl sonu itibariyle Gümüşhane ‹linde Turizm belgeli konaklama tesisi 4 adet
toplam yatak sayısının sayısı da 450 adettir). Bu yetersizdir ancak yatak kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalarda büyük beton
yığınları yerine, kültürel ve doğal dokuya uygun, birer ailenin konaklayabileceği, ahşap dağ evleri kurmak daha etkili olacaktır.
‹l Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde turizm bürosu kurulmalıdır. Otantik evlerimizden biri restore edilerek bir turizm bürosu
olarak düzenlenebilir. Zigana köyü içerisinde yer alan Güneş Sanat Merkezi, demirci dükkanı ve tarihi caminin yanı sıra mevcut
değirmenlerde korunmalı ve restorasyon yapılmalı, doğal hayatın korunması için ıslah edildiği belirtilen dere duvarlarının hayvan
geçişlerine uygun hale getirilmesi gerekmektedir.
Köy halkı ve esnafın turizm konusunda bilinci artırılmalıdır. Halkın turizme bakış açısıyla ilgili bilimsel çalışmalar yapılmalı, halk
eğitim merkezi, belediye ve derneklerin de katkılarıyla turizm eğitimine yer verilmeli, konferans, panel gibi çalışmalar bireylere
sıkıcı gelebilmektedir. Bu nedenle halkın katıldığı sosyal aktivitelerin içerisinde turizm bilinçlendirmesi yapılmalı, bireyler eğlenerek
öğrenebilmelidir.
Zigana Dağı, çok eski tarihlerden günümüze kadar doğal güzelliği ve mangalık etiyle turizm sektöründe önemli bir yere sahiptir.
Bunun bilincinde olan turist grupları, günübirlik seyahatler şeklinde Zigana Dağına gezmek ve yemek amacıyla ziyaret etmektedir. Bu
seyahatlerin günübirlik değil de daha uzun bir sürece yayılması şüphesiz Zigana Köyü’nün ve bölgenin sosyal ve ekonomik açıdan
kalkınmasına katkı sağlayacaktır. Misafirlerin kalış sürelerinin uzatılması ancak alternatif turizm türlerinin Zigana Coğrafyası’nda
uygulanabilirliğinin sağlanmasıyla mümkündür.
ZDO bulunduğu Zigana Köyü zengin coğrafyası ve doğal potansiyeli, doğa turizmi türleri açısından büyük bir şanstır. Ancak
bilinçsizce davranılması sonucunda, hızla çevre değerlerinin bozulması da kaçınılmaz olacaktır. Bu potansiyel tehlikeyi acilen görüp,
doğa içinde yapılan tüm turizm türlerinde «çevreyle barışık» tarz ve yöntemleri benimsemeliyiz.
Bunlarla paralel olarak ve daha uzun bir süreç boyunca da, hem turizm profesyonellerinin, hem de bölge halklarının, ekoturizm
konusunda bilinçlendirilmeli ve eğitilmelidirler.
Özellikle ekoturizmden gelir sağlayacak olan bölge halklarının, sahibi oldukları doğal ve kültürel zenginliklerin bilincine varmaları
31