Page 34 - kalkinma
P. 34

ve kazançlar, işe alma, işten çıkarma gibi diğer uygulamalarda karşılaştıkları ayrımcı uygulamalar ile sürmektedir. Eğitimde fırsat
        eşitsizliği, kayıt dışı istihdam ve işgücüne katılma oranını etkilemektedir. Kadınların işgücüne katılım düzeyi eğitim düzeyi ile birlikte
        yükselmektedir. Kadınların, gerek eğitim ve meslek edinmedeki fırsat eşitsizliği kaynaklı insan sermayesi farklılıkları, gerekse ayrımcı
        uygulamalar nedeniyle çalışma yaşamında erkeklerin gerisinde olması, yaşamın diğer alanlarında aktif bir biçimde yer almalarını da
        engelleyen koşullar yaratmaktadır. Böylelikle kadınlar, sivil toplum örgütlerinde, sendikalarda, yerel yönetimin çeşitli birimlerinde ve
        ulusal siyaset alanında toplumdaki sayısal ağırlığına rağmen yeterli oranda yer alamamakta, temsil edilememektedir.
        Kadının Çalışma Yaşamının Onun En Önemli ‹nsan Hakkı Olduğu Kabul Edilmeli ve Sosyal Devlet ‹lkesinin Gereği Olarak Kadınların
        Çalışma  Hayatının  dolayısıyla  Toplumsal  Ve  Siyasal  Hayatın  ‹çinde  Olması  Devlet  Politikası  Olarak  Benimsenmeli  ve  Bunun
        Gerçekleşmesi  ‹çin  Gerekli  Önlemler  Alınmalıdır.
        - Kadının çalışmasının onun toplumsal ve siyasal yaşama katılmasını kolaylaştıran bir olgu olduğu kabul edilmelidir.

        - Kadınların çalışma yaşamında aktif olarak yer almaları için eşit eğitim imkanlarından yararlandırılmasından başlamak üzere sosyal,
        hukuki bütün destekler devlet politikası olarak verilmelidir. Eğitim düzeyinin yükseltilmesi, kadınların işgücü piyasasındaki konumlarını
        güçlendireceği gibi, kadınların çalışma yaşamından dışlanmasına neden olan erkek egemen, ayrımcı bakış açısının bırakılmasının
        devlet politikası olarak kabul edilmesi gereklidir.
        -Kadın istihdamını etkileyen en önemli etkenlerden birisi 5-0 yaş arası çocuklarının varlığı olduğundan, düşük ücretli işlerde çalışmak
        zorunda kalan kadınlar çocuklarının bakım giderlerini karşılamakta zorluk çekmektedirler. Bu kapsamda yerel yönetimlerin özellikle
        düşük ücretli çalışan kadınların çocuklarına yönelik ev veya iş yerlerinin yakınında belediye kreşleri, etüt merkezleri vb. çocuk bakım
        alanları kurmalı, kadınların çocuklarıyla birlikte ulaşabileceği servis imkanları sunmalıdırlar.
        -Kadınların siyasete aktif bir şekilde katılmaları için yönetimde kadın temsilini artırıcı önlemler alınmalı ve bu hususta gerekli yasal
        düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır. En önemlisi de kadınların özgür ve bilinçli vatandaşlar olarak oy kullanmalarını sağlayacak
        düzenlemeler yapılmalıdır. Zira oyunu özgüvenli ve bağımsızca kullanabilen kadın yerel ve merkezi yönetimlerde de söz sahibi olarak
        karar mekanizmalarında yer alarak etkin rol oynayacaktır.
        -Toplumun genelinde cinsiyet ayrımcılığına ve mobbinge karşı duyarlılık oluşturmak için tüm Kamu Kurum ve Kuruluşları, Yerel
        Yönetimler, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet ‹şleri Başkanlığı, ‹çişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı,
        Üniversiteler, Sivil Toplum Kuruluşları, Askeri Kurumlar, Özel Sektör, Yazılı basın ve Görsel medya koordineli olarak çalışmalı ve
        işbirliği  yapmalıdırlar.






















































                                                            23
   29   30   31   32   33   34   35   36   37   38   39